9 Temmuz 2009 Perşembe

papatya ebrusu

PAPATYA

Koskoca bir bahçedeDemetler içinde bir papatya.
Aşık olmuş, yanmış, tutuşmuş Ak sakallı bahçıvana... Bir ümit bekliyormuş.
Yüzlerce çiçeğin arasından Onunla, sadece onunla
Saatlerce ilgilenmesini. Buz gibi suyunu Sadece ona döksün istiyormuş...
Sadece ona değsin makası,Sadece ona gülsün dudakları.
Kıskanıyormuş bahçıvanı Kırmızı güllerden, Sarı lalelerden, Mor menekşelerden.
Papatya, sadece bahçıvan için açıyormuş,Bembeyaz yapraklarını...
Bir gün,Aşkı öyle büyümüş ki,Papatya yapraklarını taşıyamaz olmuş.
Eğilivermiş boynu.Toprağa bakıyormuş artık.
Bahçıvanın sadece sesini duyuyormuş Ayaklarını görüyormuş.
Bunada sükür diyormus.Yetiyormuş ona, bahçıvanın varlığını hissetmek.
Zaman akıp gidiyormuş. Papatya bahçıvanın yüzünü görmeyeli çok olmuş.
Ne var sanki boynumu kaldırsa Bi kerecik daha görsem yüzünü diyormuş.
Yanıp tutuşuyormuş...Ve işte bir gün.. Bahçıvan papatyaya doğru yaklaşmış.
İncecik bedenini ellerinin arasına almış. Elindeki sopayı, köklerinin yanına, toprağa sokmuş
Bir iple papatyanın gövdesini bağlayıvermiş sopaya. Papatya o an daha çok sevmiş bahçıvanı. Hâlâ göremiyormuş onu,Ama bedeni kurtulmuş. Uzun bir müddet sonra,Bahçıvan uğramaz olmuş bahçeye. Gelen giden yokmuş... Kahrından ölecekmiş papatya. Ama işte bir sabah,Hortumdan akan suyun sesiyle uyanmış. Derin bir oh çekmiş.
Çılgıncasına sevdiği bahçıvan geri gelmiş. Birden, kendisine doğru gelen iki ayak görmüş.
Bu onun delicesine sevdiği bahçıvan değilmiş. Başka birisiymiş.
Adamın elinde bir de makas varmış. Papatyanın kafasını kaldırmış yukarıya doğru
Ne güzel açmışsın sen öyle demiş. Bu gencecik, yakışıklı bir delikanlıymış.
Gözleri gök mavisi, saçları güneş sarısıymış... Ama gövden seni taşımıyor demiş.
Elindeki makası papatyanın boynuna doğru uzatmış Ve bir hamlede başını gövdesinden ayırmış.
Papatya yere düşerken hatırlamış sevdiğini,O ak saçlı, ak sakallı, yaşlımı yaşlı bahçıvanı hatırlamış. bir de o gencecik, yakışıklı delikanlıyı düşünmüş,Ve o an anlamış, neden o yaşlı bahçıvanı sevdiğini.O, her şeye rağmen, papatyaya emek vermiş.
Belki, ona hiç bir zaman güzel olduğunu söylememiş,Ama onu aslında hep sevmiş.
Papatya anlamış artık.Sevgi; emek istermiş...Yere düştüğünde son bir kez düşünmüş sevdiğini,Teşekkür etmiş ona içinden.. Son yaprağı da kuruduğunda,Biliyormuş artık...
Gerçek sevginin, söylemeden, Yaşamadan ve asla kavuşmadan Varolabileceğini...

6 yorum:

  1. Hope you will come to visit my blog

    http://pwshowroom.blogspot.com/

    Have a nice day

    YanıtlaSil
  2. harika bir sanat çok beğenerek izliyorum ..özellikle kumlu çalışmanız çok güzel ..emeğinize elinize sağlık ..ben malesef çok istememe rağmen ebru kursuna gidemedim ...artık hergün buralardayım ..sevgiyle kal..

    YanıtlaSil
  3. merhaba kelebek hoş geldin sayfama çok teşekkür ederim ilgi ve alakana ... çokgüzeldir ebru yapmak inşallah deneme fırsatı bulursun sende sevgiler...

    YanıtlaSil
  4. ooof harika bunlarr.

    bayılıyorum ebruya nasıl imrendim sana şimdi.. yapmayı ne çok isterdim suda renkleri dans ettirmek oooof insan ne stres atar ne mutlu olur..

    çook beğendim çoook...iyikide uğramışım sana... hep uğrayacağım çok beğendim emeğine eline sağlık tatlım. süpersim

    YanıtlaSil
  5. hoş geldiniz hülya hanım sayfam bende sizin sayfanızın müdavimlerindenim sevgiler...

    YanıtlaSil
  6. rüya gibiydi blogunuzda gezintim...ruhumun derinliklerinde sanki farklı bi gezi oldu..hep gelicem artık :D aeo

    YanıtlaSil

Related Posts with Thumbnails